TÜKETİCİNİN KORUNMASININ GEREĞİ ve EVRENSEL TÜKETİCİ HAKLARI
Tüketicinin korunması gereğini üç temel başlık altında ele almak gerekmektedir.
Avrupa Birliği Direktifleri
Tüketicinin korunması konusunda Avrupa birliği üye ülkelere birtakım direktifler vermiştir.
Tüketicinin korunmasında öncelikle ele alınması gereken genel ilkeler
Tüketicinin bilgilendirilmesi ve eğitimi
- Küreselleşme
- Tüketici ve iş çevresi iletişimi
- Hizmet tanım ve kapsamının sübjektif olması
- Elektronik ticaret
- Tüketici bilgilendirilmesi ve eğitimi: Tüketiciler sorumlu bir vatandaş ve birey olarak davrandıklarında bütün politikaların daha etkili olacağı da bir gerçektir. Burada vurgulanmak istenen Tüketicinin bilgilendirilmesi ve eğitimidir. Bu ise devletin geliştireceği kanun ve düzenlemelerle çok daha önemli hale gelmektedir.
- Küreselleşme çerçevesinde yeni politikalar: Burada üzerinde durulması gereken husus, değişen şartlarla tüketicinin hakları ve tüketici politikalarının temel hedeflerinin de değişmesidir. Bu nedenle öncelikle toplumda, ekonomide ve hükümet politikalarındaki değişimler ele alınmalı, buna göre bir tüketici politikası geliştirilmelidir. Bu bağlamda ekonomide görülen küreselleşme de göz ardı edilmemelidir.
- İş yaşamı ve tüketici ilişkisi: Getirilen düzenlemelerde tüketici ve iş çevresi arasındaki diyalogun ya da kendiliğinden oluşan düzenlemelerin dengeli olması herhangi bir tarafı mağdur etmemesi de önemlidir.
- Hizmetler: Tüketicinin korunmasında, hizmetler üzerinde önemle durulması gereken konulardan bir tanesidir. Malı tanımlamak ya da ortaya koymak kolay olmasına rağmen hizmet kavramı çok daha fazla karmaşık olup, açık ve şeffaf değildir. Bu konuda tüketiciye belli başlı avantajlar getirilmelidir.
- Mesafeli alışverişler: Günümüzde bilgi toplumu olmanın sunucu olarak meydana gelen değişmeler ve üzerine küresel krizler Koronavirüs, iç savaşlar, yoksulluk, mültecilik vb. üzerinde de durulmalıdır. Özellikle yeni dünya düzeninde elektronik ticaret hacmi her geçen gün daha da artmakta, geleneksel alışverişin oranı da düşmektedir. Bu nedenle göz önüne alınması gereken birinci konudur. Çok hızlı değişen ticaret biçimi ve boyutu konusunda esnek politikalar geliştirilmelidir. Özellikle uluslararası pazarda daha da dikkatli davranılmalıdır.
Tüketicinin piyasada durumunu daha iyi hale getirebilmek için Avrupa Birliğinde üye ülkelerde tüketiciye yönelik olarak geliştirilen politikalarda üç ana hedef tespit edilmiştir.
Bu hedefler doğrultusunda ülkemizde de tüketicinin korunması konusu ele alınmaktadır.
Tüketicinin korunmasında ele alınan hedefler
1. Tüketicinin Daha Fazla Sesinin Çıkması Daha Aktif Olması
Tüketicilerin örgütlenmeleri ve bu konuda desteklenmeleri öngörülmektedir. Tüketici örgütlerinin toplumda daha aktif olabilmesi için, birtakım desteğe ihtiyaçları olduğu da bir gerçektir. Ancak bu destek onların bağımsızlığını ortadan kaldıracak biçimde olmamalıdır.
2. Tüketicinin Sağlık ve Güvenliğinin Korunması
Bu konuda tüketicinin sağlık ve güvenliğini tehlikeye düşüren her türlü mal ve hizmetlere ilişkin düzenlemeler ele alınmaktadır. Özellikle tüketicilerin zararlı gıda maddeleri (genetik yapısı bozulmuş hormonlu gıdalar vb), gıda katkı maddeleri, insan sağlığını olumsuz etkileyen ilaçlar, zehirli atıklar, radyasyon, vb. olgular üzerinde durulmaktadır.
3. Tüketicinin Ekonomik Çıkarlarının Korunması
Tüketiciyi zorda bırakan ya da çelişkiye düşüren finansal uygulamalar hizmetler konusunda çeşitli düzenlemeleri kapsamaktadır. Tüketicinin piyasada ekonomik çıkarlarının korunması, bugün ve gelecekteki finansal uygulamalara karşı gerekli tedbirlerin alınmasını öngörmektedir.
Küreselleşme
Küreselleşme ve Tüketicinin Korunması
Küresel Pazar ve Tüketici
Bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak toplum ve ekonomik olaylar hızlı bir şekilde değişmektedir. Dolayısıyla tüm ülkelerin bilgi toplumu olmayı hedeflediği günümüzde bilgi, araştırma ve iletişimin önemi herkes tarafından kabul edilmektedir. Günümüz tüketicisi, daimî olarak karmaşık yeni teknolojilerle ve özellikle uluslararası bir pazarda değişik mal ve hizmetlerle karşı karşıya bulunmaktadır.
Dolayısı ile de dünya ticareti yalnızca ulusal sınırlarda kalmamaktadır. Ticaretin yönü de uluslararası rekabete doğru kaymaktadır. Birçok ülkede tamamlanmış Küresel ticaret kurallarını yerine getirmede uzmanlaşma olmamasına rağmen, liberalleşmeden söz edilmektedir. Bu nedenle de bu konuda etkin düzenlemeler kaçınılmaz gibi görünmektedir.
Ticarette düzenlemelerin yetersizliği ve ticari sıkıntılardan dolayı tüketiciler zararlı çıkacaklardır. En büyük problemi de gelişmekte olan ülkelerde özellikle tarım ve tekstil üretenler, gelişmiş ülkeler tarafından konulan ithalat sınırlamaları nedeniyle çekeceklerdir. Aynı zamanda, kuralları yerine getirilmeyen liberalleşme geri tepecektir ve aksine sonuç verecektir. Tüketicilerin zararını artıracak, sömürülmesine yol açacak ve haksız rekabete neden olacaktır.
Küreselleşme, sosyal ve ekonomik gelişmeler sonucu mal ve hizmet üretim sektörünün büyümesi ve liberal ekonominin yaygınlaşması sonucu ortaya çıkmış bir olgudur. Dünya da birçok ülke, serbest pazar sistemine dayalı bir ekonomiye geçmiş bulunmaktadır. Yani bilgi ve iletişim teknolojileri ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırmış işletmelere tüketicilerine ulaşmada yeni yollar ve yöntemler sunmuştur.
Ticarette, Küreselleşme yeni tüketim sorumlulukları da beraberinde getirmiş, yeni olasılık ve problemleri de ortaya koymuştur. Küresel pazarda yoğun rekabet küçük işletmelerin pazarda kaybolmalarını ve tekelci güçlerin ortaya çıkmasına da yol açmıştır.
Mal ve hizmetlerin çok hızlı bir biçimde sınırları aşarak diğer ülkelere doğru hareket etmeleri ürün güvenliği ve bilgisi konusunda tüketici haklarının korunması daha da karmaşık hale gelecektir.
Bu durumda tüketicinin korunmasında, ülkenin mevcut durumunda yeni ölçütlere, yeniliklere ve eğilimlere ihtiyaç vardır.
Bu durumda dünya ticaret örgütü, uluslararası standartlar organizasyonu vb. kuruluşlar yeni önlemler almışlardır. Küresel pazarda rekabet, gıda ve ürün güvenliği için standartlar ve milli koruma konusunda uluslararası ve ulusal düzeyde düzenlemeler uyumlaştırılmalıdır. Küresel pazarlar tüketicinin de Küresel çözümler aramasını zorunlu kılmıştır.
Tüketicinin korunması hareketleri oldukça geniş ve farklı bir konudur. Devletin, işletmelerin ve bağımsız organizasyonların bir grup faaliyetlerini kapsayan, tüketici haklarının korunması ve yaygınlaşması ile ilgili faaliyetler olarak tanımlanabilecek tüketicilik (Consumerizm), zaman zaman birbiriyle bile ilişkisi olmayan birçok öğeden oluşmuş sosyal bir gücün özetidir. Bu öğeler; tüketici birliklerini, tüketiciye ilişkin yazılı, basılı materyal hazırlayan kişi ve kurumları, tüketici liderlerini, devletin ilgili kurumlarını ve özel sektörü kapsamaktadır.
Tüketicinin korunması ve ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin faaliyetler hiçbir zaman tek bir organizasyona indirgenemez. Bunun sonucunda da tüketicinin korunmasını çok boyutlu ele almak gerekmektedir.
Küresel pazarda tüketicinin korunması hükümet, tüketicilerin kendileri ve üreticilerin davranışlarına bağlıdır. Ancak özellikle işletmelerin tüketici haklarını geliştirmedeki rollerini ortaya koyma ve bunu tanımlama oldukça zordur. İş çevreleri tüketici taleplerine daha temiz ve güvenli ürünler sunmaktan sorumludurlar.
Bu bağlamda işletmelerin tüketiciyi ilgilendiren alanlardaki uygulamalarını 6 başlık altında ele alabiliriz.
Bu uygulamaların ana felsefesi;
İşletmelerin tüketiciye ilişkin alacakları kararlar ve uygulamalarda ulusal ve uluslararası standart ve yasalara uymaları prensibine dayanmaktadır.
Bu uygulamalar:
- Etik standartları
- Rekabet
- Ürün standartları
- Pazarlama
- Etiketleme
- Tüketici zararlarının tazmini
Etik Standartlar
- İşletmeler ürünlerinin üretim, dağıtım, pazarlama vb süreçlerinde tüketiciye dönük olarak, tüketici istek ve arzularını ön plana alarak gerçekleştirmelidirler.
- İşletmeler bütün işlemlerini uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirmelidirler.
- İşletmeler etik kurallara ilişkin tüketiciyi bilinçlendirmek amacıyla basılı materyal hazırlamalıdırlar.
Rekabet
- Tekeller ve tekelleşmeye karşı tüketiciler korunmalıdır. Bu durum ulusal ve uluslararası rekabette ele alınmalıdır.
- Yerel ve uluslararası rekabet kurallarına uyulmalıdır.
- Rekabette sabit fiyat uygulamaları konusunda tüketici korunmalıdır.
- Herhangi bir ülkede yapılan reklam ve promosyon çalışmalarında kim tarafından yapılırsa yapılsın ortaya atılan iddialar dürüst ve doğru olmalıdır.
- Pazarlama kampanyaları ya da promosyonlar tüketiciyi yanlışa yönlendirmemelidir
- Bazı kampanya ya da promosyonlar tüketicinin saflık ve dürüstlüğünü suiistimal etmemeli
- İşletmeler bir ülkedeki mal ve hizmetlerin reklam ve promosyonla ilgili kanun ve düzenlemelerine uymalıdır
- Ayrıca özel bir ürünün promosyon ve reklamlarında uluslararası anlaşmalara da uymalıdır. Örn dünya sağlık teşkilatı vb.
- Pazarlama ve promosyonlara ilişkin kanun ve düzenlemelerin olmadığı yerlerde bile uluslararası düzenlemelere uymalıdır.
- Özellikle çocuklara dönük mal ve hizmetlerin pazarlanmasında işletmeler daha özel bir önem vermelidir. Tütün ve alkol reklamları çocukları hedef almamalıdır.
ÜRÜN STANDARTLARI
- Üretilen, dağıtılan ya da pazarlanan bütün mal ve hizmetler belirtilen ya da açıklanan amaçlar için kullanılmaya uygun olmalıdır.
- Ürünler amaçlanan, niyet edilen kullanım ya da tahmin edilebilir kullanımları için güvenli olmalıdır
- Kanun ve düzenlemelerde en azından minimum olarak belirtilen standartlar yerine getirilmelidir.
- İşletmeler kendi ürünleri için belli standartları yakalayıp yakalayamadıklarını sürekli olarak test etmeliler.
- Ürünler genel olarak uluslararası düzeylerde kabul görmelidir.
- Minimum olarak belirtilen standartlardan daha düşük özellikler göstermemeli, ülkedeki benzer mamullerle ya da uluslararası kabul edilmiş standartları yakalamalı
- Ürünlerin üretim, dağıtım ve nakliyesinde çevreye mümkün olan en az zararı verecek biçimde davranılmalı
- Ayrıca ürünlerin üretim dağıtım ve nakliyesinde sürdürülebilir çevre güvenliği göz önüne alınmalıdır.
BİLGİ VE ETİKETLEME KOŞULLARI
- İşletmeler ürün ve hizmetlerinin satın alınması ve kullanım özellikleri; içerik, bakım, depolama ve atıkları hakkında bilgi vermelidir.
- Bilgiler kapsamlı olmalı, açık ve anlaşılır olmalı ve her ülkede o ülkenin resmi dilinde olmalıdır.
- Ürüne ilişkin gerekli bilgilerin ürün üzerinde açıkça görülebilir olmalı, görülmesi ve anlaşılması kolay olmalıdır
- Ürünün yanlış ya da hatalı kullanımına ilişkin bütün bilgiler açıkça görülebilecek şekilde ve göze çarpacak biçimde yazı ve şekillerle sembollerle gösterilmelidir.
- Aynı bilgiler işletmenin faaliyet gösterdiği bütün ülkelerde sağlanmalıdır.
- İşletmeler tüketicilerine ürünlerinin tekrar kullanım, geri dönüşüm, atık durumlarına ilişkin bilgi de verilmelidir.
- İşletmeler etiketlerinde bağımsız olarak geliştirilmiş ve standardize edilmiş çevresel sembolleri kullanmalıdır
- Tüketiciye sunulan potansiyel zararlı bir ürün ya da hizmette potansiyel zararlara ait bilgiler açıkça belirtilmelidir.
- TÜKETİCİ ŞİKÂYETLERİ
- İşletmeler tüketicilerin şikayet dilek ve temennilerini iletebilecekleri bir sistem geliştirmelidirler
- Herhangi bir ayıplı ya da bozuk mal durumlarında tüketicilerin kanuni haklarını yerine getirecek kurum ve organlarını oluşturmalıdırlar.
- GARANTİ
- İşletmeler ürün ve hizmetleri hakkında bir miktar garanti vermelidirler.
- Garantilerinde kanuni düzenlemeler haricinde daha fazla kolaylıklarda sunabilirler